Kayıtlar

Kaz Ana'dan Masallar

Resim
  Kaz Ana, İngiliz kökenli olduğu tahmin edilen hayal ürünü bir masal anlatıcısı. 16. yüzyıldan beri adından söz edilen bu efsanevi karakter yüzyıllar boyu çocukların hayallerini süslüyor, onun ağzından onlarca masal anlatılıyor. Fransa'da Charles Perrault'nun kitaplarında, İngiltere'de, Danimarka'da, hatta tüm dünyada tanınan bu masalcının müziğe ve bale sahnesine yansıması nasıl oldu?   Maurice Ravel (1875-1937) ,  Ma Mere l’Oye   (Kaz Ana) başlıklı yapıtını 1908 yılında çocuklara hitaben ve 4 el piyano için yazmıştı. Bestecinin bu yapıtı seslendirmesi için düşündüğü piyanistler ise dostu Cyprian Godebski'nin çocukları Mimie ve Jean idi. 1908-1910 yılları arasında yazılmış olan yapıt,  20 Nisan 1910 tarihinde Paris'te yine 10 yaşın altındaki iki müzisyen olan Jean Leleu ve Genevieve Durony tarafından ilk kez seslendirilmişti. Kaz Ana'nın bu ilk seslendirilişinin seyirciler tarafından beğenilmesinin ardından Ravel'in yapıtlarının nota basımcısı olan Dur

Dvořák’ın Yeni Kıta'dan Dünya'ya Umutla Dolu Mesajı 9. Senfoni

Resim
Dvořák’ın 1893 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde, New York’taki Ulusal Konservatuar’da yöneticilik yaptığı dönemde yazdığı 9. Senfoni'si onun en bilinen yapıtlarından biridir.  Besteci, çok farklı yaşam stillerinin keşfettiği yeni kıta Kuzey Amerika ile Avrupa arasındaki dostluğu temsil etmesi amacı ile yazdığı bu senfoni sayesinde, kendi uluslararası ününü de kalıcı olarak pekiştirmiştir.  Antonín Dvořák ve ailesinin New York'taki evlerinin önünde çekilmiş bir fotoğrafı  (Kaynak: www.dvoraknyc.org)   1892 yılının 27 Eylül'ünde eşi ve çocuklarıyla birlikte Hoboken, New Jersey'e varan  Dvořák, dinleyicileriyle ilk kez Carnegie Hall'da yapılan Colombian Te Deum adlı yapıtının dünya prömiyerinde buluşmuştur. New York'taki National Conservatory of Music of America (Amerika Ulusal Konservatuvarı)'nın yöneticiliği teklifini kabul etmiş olan besteci, yukarıdaki fotoğrafta önünde bulunduğu Doğu 17. Cadde'deki 327 numaralı apartmanda bir daireye yerleşir. 

Tosca'nın 122. Yılı

Resim
Opera sanatında gerçekçilik (verismo) akımının temsilcilerinden olan Giacomo Puccini'nin başyapıtlarından biri olan Tosca Operası, 1900 yılında 14 Ocak'ta prömiyer yapmıştır.  Üç perdeden oluşan Tosca operasının librettosu Giuseppe Giacosa ve Luigi Illica tarafından, Victorien Sardou'nun aynı adlı oyunundan esinlenilerek yazılmıştır. Kronolojik olarak La Boheme (1896) ve Madama Butterfly (1904) operalarının arasında yer alan Tosca, Puccini'nin en sevilen yapıtlarından biridir. Bununla birlikte opera, içerdiği tutku, kıskançlık, cinayet ve intihar gibi insan hayatının gerçek olgularını bir arada sunan dramatik yapısıyla, sahnelendiği dönemin ardından üzerinde çok konuşulan, araştırmalar yapılan bir yapıttır. 1800'lü yıllarda Roma'da geçen öyküsü ile Tosca, dönemin sosyo-politik olaylarına değinen yapısı ve karakterlerinin temsil ettiği ideolojiler bakımından dinleyicilerin ilgisini halen cezbeder.  Bu başyapıtın en güzel kayıtlarından biri YouTube'dan izleneb

Klasik Bale Sahnesinde Bir Masal Uyarlaması: Ateş Kuşu

Resim
Bu konuşma müzik, folklor ve dans arasında türünün ilk örneği olarak gösterilebilecek işbirlikleri ile 1900’lü yılların ilk 20 yılı içinde pek çok prömiyer sahnelemiş olan Bale Rus Topluluğu'nun halk masallarından ilham alarak sahneye koyduğu eserlerden biri olan Ateş Kuşu balesinin (1910) içeriği ve metinsel analizi üzerine bilgiler sunmayı amaçlıyor.  

Ruhun Özgür Bıraktığı Beden: Nijinsky

Resim
         49. İstanbul Müzik Festivali kapsamında Ufuk ve Bahar Dördüncü Piyano İkilisi'nin 1 Eylül 2021 tarihinde, St. Benoit Fransız Lisesi avlusunda verdiği konser öncesi,  programda yer alan yapıtlar ve 20. yüzyılın ilk 20 yılının en sıra dışı sanatçılarından biri olan,  dansçı ve koreograf Vaslav Nijinsky üzerine bir konuşma.  Dinlemek için aşağıdaki bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz.  https://open.spotify.com/episode/09DgoJRW7cgHaHivbVfdiv?si=P81f_EoDSsCV7qJ0srF0zQ  

Stravinsky, Balanchine, Robbins ve başrolde; Pulcinella

Resim
Stravinsky’nin, İtalyan besteci Giambattista Pergolesi’nin müziği üzerine  yazdığı “Pulcinella”,  15 Mayıs 1920'de  Paris’te Bale Rus Topluluğu tarafından Garnier Opera binasında sergilendiğinde, Pulcinella rolünde Leonide Massine, Pimpinella rolünde ise Tamara Karsavina dansetmiştir.  Eserin bir diğer önemli özelliği de, ilk  dekor ve kostüm tasarımcısının Pablo Picasso oluşudur.  Pulcinella’nın hikayesi, Napoli'de bulunan ve   18.yy. başlarına ait olduğu tahmin edilen bir el yazmasından alınmıştır. Ana karakterler ise 16.yy’dan itibaren İtalya’dan tüm Avrupa’ya yayılan   maskeli komedi türü olan commedia dell’arte ’nin en tanınan karakterleridir. Ölümsüz Pulcinella, hassas Pierrot ve merhametsiz Columbine’nin Napoli sokaklarında geçen hikayesinin ilk koreografisini, ilk temsilde Pulcinella rolünü de canlandıran Leonide Massine, Amerika'daki ilk temsilinin koreografisini ise Laurent Novikoff yapmıştır. Stravinsky'nin ölümünden 1 yıl sonra, 1972 yılında New York Ci

George Balanchine 116 Yaşında

Resim
Georgi Melitonivitch Balanchivadze, sanat dünyasında tanınan adı ile George Balanchine, 1904 yılında bugün dünyaya gelmiştir. İlk koreografilerini St. Petersburg Konservatuvarı'nda öğrenci temsilleri için yapmış olan Balanchine'in kariyeri, kendisine bu adı veren ünlü emprezaryo Sergey Diaghilev'in Bale Rus Topluluğu'nda devam etmiş, Lincoln Kirstein'ın daveti ile geldiği Amerika Birleşik Devletleri'nde kurduğu ve günümüzde New York City Ballet olarak bilinen Amerikan Bale Okulu ile yeni kıtada yeni bir ekol de başlatmıştır. Gürcü asıllı olup Rusya topraklarında yetişmiş olan Balanchine, dünya savaşlarının kendisini mecbur ettiği göçlerle dolu yaşamı boyunca Rus bestecilerin eserleri üzerine çalışmayı bırakmamış, özellikle Igor Stravinsky'nin müzikleri üzerine tasarladığı onlarca yapıtı ile 20. yüzyılın modern bale repertuvarının temel taşlarını oluşturmuştur.  Günümüzde Balanchine'in yaşamı ve eserleri üzerine yazılmış oldukça geniş bir literatür mevc